13.8.13

it's just bones.


bazen düşünüyorum, olur da bir yere gidecek olursam yanıma ne alırım diye. tüm geçmişi tek bir seferde hatırlatacak ne olabilir mesela?

kitaplar mesela. hiç yazılmamış, hiç basılmamış ve hiç okunmamış olabilirler mi geride bırakırsam? veya yanıma almaya kalksam, nasıl kalkarım o yükün altından? her okuyuşunda bambaşka cümlelerin altını çizdiğin kitapları bir düşün, hangisinden vazgeçebilirsin mesela?

peki kıyafetler? hiç tasarlanmamış, hiç dikilmemiş ve hiç giyilmemiş olabilirler mi geride bırakırsam? veya yanıma almaya kalksam, hangi elerim aralarından? her giydiğinde bambaşka anları anımsadığın kokuların sindiği kıyafetleri bir düşün, hangileri arkanda kalır mesela?

ya fotoğraflar? hiç çekilmemiş, hiç basılmamış ve hiç bakılmamış olabilirler mi geride bırakırsam? veya yanıma almaya kalksam, hangilerini sıkıştırırım çantama? her baktığında bambaşka yüzler düşündüğün fotoğrafları bir düşün, hangilerini yok sayabilirsin mesela?

veya biletler? hiç alınmamış, hiç yırtılmamış ve hiç saklanmamış olabilirler mi geride bırakırsam? veya yanıma almaya kalksam, hangilerini yerleştiririm cüzdanıma? her gözüne çarptığında bambaşka melodiler duyduğun biletleri bir düşün, hangisini solmaya mahkum edebilirsin mesela?

*

hiç beklemeden, hiç bahane üretmeden ve tek başına da gidebilirsin aslında. peki birkaç kitap, bir iki parça kıyafet, arkasında tarih yazan fotoğraflar ve belki bilet, şarj aleti, diş fırçası, kimlik, masadaki bozukluklar yeter mi tüm hayatını ortaya dökmeye? hiçbir şey hatırlamamak pahasına, hepsini geride bıraktığını bir düşün. yaşananları unutabilir misin? unutabilecek kadar gidebilir misin mesela?



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder