Kalp atışlarının hızı, güneş ışınlarının gelme açısıyla
doğru orantılıdır. Havalar ısındıkça günler uzar, kıyafetler kısalır/incelir;
karamsarlık yüzeyden çekilir, gülümseyiş yükselir. Doğanın uyanışıyla eş
zamanlı olarak duygular çiçeklenir; aşk galip gelir. Dört duvar arasının dar
gelmeye başladığı zamanlarda doğanın renkleri takip edilir. Adımlar müziğe
uydurulur; hareketler melodikleşir. Sözleri bilinen şarkıya ıslıkla eşlik
edilir. Hayat, birlikte eşlik ettikçe hayattır.
Ve yazın habercisi, 12 senedir olduğu gibi bu sene de One
Love Festival'dir!
Bu sene 14 ve 15 Haziran tarihlerinde Parkorman'da İstanbul,
Berlin ve Austin olmak üzere 3 sahne ile gerçekleştirilecek olan 13. One Love
Festival, kalp atışlarını hızlandıracak isimlere yer veriyor.
Festivalin ilk gününde; İstanbul Sahnesi'nde dans
pistlerinin vazgeçilmez ikilisi Basemant Jaxx, karanlığın müzisyenleri Mogwai,
zarif sesli Oh Land, her şarkısı bir hikaye saklayan Redd, olmazsa kaçmayı
salık veren Büyük Ev Ablukada, akla girdiğinde uyutmayan Gece; Berlin
Sahnesi'nde Alman elektronik müziğin Quentin Tarantino'su Modeselektor, maskelerin
arkasındaki dj Jaguar Skills, müzikte tek türle yetinmeyen Mabbas, Villette,
Berke Yavuz, Vildan Gündüz; Austin Sahnesi'nde Radyo Eksen Party, Da Poet ve
Sami Baha.
Müziğin anlatacağı hikayelere eşlik etmek içinse üzerine
rahat bir şeyler giymen gerekiyor. H&M'in sonsuz özgürlük sağlayan siyah
askılı elbisesini, akşam havanın soğuk olacağını düşünerek jean ceketle
kombinlemek; ayağına da rahat bir spor ayakkabı geçirmek gibi. Ne kadar özgür,
o kadar hayattan.
İkinci günde ise; İstanbul Sahnesi'nde Moderat,
downtempo'nun öncülerinden Bonobo, Suriye halk müziğini elektronik seslerle
buluşturan Omar Souleyman, asi tavrından ödün vermeyen Mo, Bubituzak,
Yüzyüzeyken Konuşuruz; Berlin Sahnesi'nde Style-Ist, Just D, The Red Hood, Maxi
Storrs, Coşkun Akmeriç, Azun; Austin Sahnesi'nde Oldies But Goldies, Club
Bangkok, Radyo Eksen Party, Ras Memo, Cowboys & Aliens, Mert Topuz, Gunesta.
Dinlerken yerinde durmak bile istemeyeceğin bu isimler,
sezon trendlerinin üzerinde ne kadar güzel duracağının da haberini veriyor.
Kısaldıkça kısalan üstlerin en çizgilisi, çocukluğumuzun unutulmaz parçası
salopet ve serinliğe karşı bir sweatshirt. Tabii ki H&M.
Hal böyle olunca müziğe, doğaya, modaya ve aşka; kısacası
hayata karşı koyamazsın. Yapacağın tek ve en iyi şey festival giysilerini
kuşanıp alanın yolunu tutmaktır. O yüzden nereden gelirsen gel, Darüşşafaka
metro durağında in. Şehrin kalabalığını arkanda bırakıp Osmanlı Bahçesi'nin
yeşilliklerinde yoga yap. 'Aklım orda kalır,' dersen Dünya Kupası maçlarını
çimlere uzanıp izle. Geçmişe olan özlemini Bomonti Bit Pazarı standında gider. Stilini
H&M'e emanet et.
Birlikte hayata selam dur.
*
Bak, hafif bir rüzgar çıktı bile.
*bu yazı 06.06.2014 tarihinde trendus.com'da yayınlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder