17.2.14

Espresso Kokusunun Hafifliği: 7GR


Nisan ayından daha güzel olan bir şey varsa o da Nisanı andıran Şubat ayıdır.

Havanın yeteri kadar sıcak olmadığını bildiğin halde olması gerekenden daha ince giyinerek kendini ikna etmeye çalışırsın; Kış bitti.

Gözünde gözlüğün, üşümekle titremek arasında kaldığın o anda, güneş gelen kaldırıma geçersin; Şimdi ısındım işte.

İstiklal Caddesinin kaotik halini tek bir sapakta unutturan Galatasaray yokuşuna saparsın; Burada artık yürünmüyor bile.

Üşümek pahasına gölgeye saklanıp duvar dibini takip ederek merdivenlerin yamacında bulursun kendini; İşte orda.

7GR.


Konunun kahve olduğu yerde beklentiler naiftir.

Galatasaray Lisesinin sırtındaki merdivenlerin bitiminde, sokağından patates-soğan arabasının geçtiği, devamının sizi denize bağladığı nokta. -İstanbulda sizi denize bağlayan ne varsa, ona sıkıca sarılın.-

Sokaktaki sandalyenin sırtına atılmış el örgüsü şal, alçak merdivenler, ahşap tonlar, detaylarda büyüyen köşeler ve sıcak kahve kokusu. Gerisini kahve getiriyor zaten; koşarken durup dinlenmeyi, üzgünken durup sakinleşmeyi, heyecanlıyken durup keyif almayı. -Tek ihtiyacımız olan bir fincan kahve.-

Sabahları öğlene bağlamak veya akşam yemeğini ertelemek, ve hayatınızla ilgili doğru kararlar almak için mükemmel bir yer, 7GR. -Espresso`nun aldığı kahve miktarı kadar hafifiz aslında.-

Güzel mekan, güzel müzik, güzel insanlar ve güzel kahve.

Konunun kahve olduğu yerde, her şey mümkündür.


* bu yazı 17.02.2014 tarihinde trendus.com'da yayınlanmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder