5.3.14

#normcore is the new black*


Her şey geçtiğimiz hafta, trendleri tespit eden firma K-Holeun elinden çıkan ve New York Magazine tarafından makaleleştirilen kelime #normcoreun internete ve dolayısıyla tüm hayatımıza bomba gibi düşmesiyle başladı. Kitle kültürünün –herkesin özel olduğu yerde hiç kimse özel değildir- sorununa, bireysel farklılığı ancak kendi kimliğini özelleştirerek gerçekleştirebilirsin, yaklaşımıyla cevap veren #normcore; kapsayıcı, temel ve insani olarak da tanımlanabilir.

Yükselen ve her zaman yüksek kalacak olan farklılık ve orijinallik duruşlarını, aynılığı sahiplenerek ters yüz eden bu yeni cool olma hali, çabasız sıradanlığın kalabalıklar içindeki farklılığı fikrine yaslanıyor. Bir kimlik yaratmak için para harcama fikrinin yerine ilenizin 20 sene önceki giyim tarzını yerleştiriyor. Moda endüstrisinin bir stili satın alma mantığının karşısına anne pantolonlarını ve iki yaz önce alınan parmak arası terlikleri koyuyor.

Sıradan ve albenisi olmayan kıyafetler. Fakat salaş değil. Düz kıyafetler. Fakat minimal değil. Babanızın veya Jerry Seinfeldin markasız, yok-stili gibi. Steve Jobsın dev bir elma önündeki kendinden emin duruşu gibi.

İnternetin ve küreselleşmenin bireysellik mitine meydan okuduğu bir dönemde, kendimizi zamanı ve yaratıcılığı bambaşka alanlara kanalize ederek gösterebileceğimizi salık veriyor #normcore. Bu, bir düzen baş kaldırısı değil ve fakat zamanı yeni bir şeyler yaratmak için harcamanın gardırobunuza yansıyan yüzü. Etiketi hala üzerinde duran kıyafetleri askıdan alıp düşüncelerinizi üzerinize geçirmenin yeni adı.

Kıyafetlerin değil fikirlerin bir şey demek olduğu bir dünyaya.

İmza

Taşlanmış kot, spor çorap, düz siyah kazak.


*bu yazı 05.03.2014 tarihinde trendus.com'da yayınlanmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder