Kaliforniyalı
sanatçı John Baldessari’ye selam duran bir davetiye.
Ön sırada, Kate
Moss’un yanı başında, güneş gözlükleri, geriye doğru taranmış saçları ve dar
deri pantolonlarıyla İngiliz müziğinin en çok arzulanan isimlerinden Alex
Turner ve Miles Kane.
Ayak ucunda,
ilerleyen dakikalarda havaya kalkarak modellerin yürüyeceği yolu altın bir
patikaya dönüştürecek olan, devasa hidrolik çıkıntılar.
Podyumda, popun
en saf yaşandığı dönem olan 60’ların ortasına derin, ışıltılı ve kusursuz
göndermeler yapan tasarımlar.
Podyumda, tanımak
ve birlikte vakit geçirmek isteyeceğiniz doğallık ve çekicilikteki modeller.
Kendi başına
birer karakteri olan, iç içe geçmiş, bir araya geldiklerinde sıradan bir
deliliği ifade eden tasarımlar.
Kapşonu kürklü
parkaların, lame bluzların, siyah taytların, kristalle kaplı Mary Jane’lerin,
pelerinlerin ihtişamıyla örülü tasarımlar.
Işıkların teker
teker sönmesiyle hidrolik kolların altın bir kemer oluşturarak kapandığı bir
şov.
Meydan okumak ve
bunu benimsemek, hala bir yaratım şekli.
İster Baldessari’ye,
ister Warhol’a sorun.
İsterseniz
Slimane’e de sorabilirsiniz.
*bu yazı 04.03.2014 tarihinde trendus.com'da yayınlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder