5.1.12

lisbeth salander


bu yazıyı daha önce yazmam gerekirdi; steig larsson'un millenium üçlemesinin isveç versiyonunu izledikten hemen sonra. neden bekledim bilmiyorum. 

sürecin işleyişini anlamak çok da zor değil aslında. bir kitap yazılır, çok satar, filmi çekilir. potansiyeli o kadar büyüktür ki başkaları da doymak ister, filmleri tekrar çekilir. kıyafetleri satılır. herkes pastadan kendine düşen payı alır. kimse karakterleri gerçekten umursamaz.


yoksa umursar mı?

the girl with/who... lisbeth salander.

adaleti kendi yöntemleriyle arayanların karlar altındaki hikayesinden sağ çıkmaya çalışan kadın. çok sigara içiyor. tişörtleri hep kesiklerle dolu, kazakları deliklerle. neredeyse cinsiyetsiz bir görüntüsü var. bir insanın neden dövme yaptırdığının ipuçlarını veriyor; yara izlerini kapattırıyor. sosyalleşmiyor, buna teşebbüs/tenezzül dahi etmiyor. insanların hayatına "yasa dışı" yollardan sızıyor. kimseye güvenmiyor, uğradığı haksızlığın cezasını kendisi veriyor. hayal kırıklığına uğradığı an duygularını çöpe atıp yoluna devam ediyor. çok sigara içiyor.

...

1 yorum:

  1. handiyse çok sigara içişi kalmış kitaplarından geriye zaten. bir karakter ancak bu kadar anlamsızlaştırılır filmlerinde. allahtan yazarı öldü de görmedi lisbeth'in düştüğü halleri.

    YanıtlaSil