6.6.11

sabahları yataktan çıkmakta zorlanıyorum. uykumu alamıyor gibiyim. içimde bir ağırlık. aylardan haziran ama üzerimi örtecek hafif bir şeylerden yoksunum. üzerimde bir ağırlık. bir türlü dinlenemiyor gibiyim. hafif şeylerin mevsimi ya artık, böyle uyunmuyor. dolanıp yatınca kan ter içinde uyanmak. gece rüyalarda birisini aramak. kovalamaktan çok saklanmak. üzerimde bir ağırlık var.

yorgan.

dinlemiyorum dedim ya, aslında mevsimlerden yaz. güneşe bakınca bulutların beyazında kaybolmak mevsimi. gözlerin kamaşması hali. iç'in hafiflemesi. ama bende bir ağırlık var gibi. sanki her şeyi yüklenmiş gibi. üst üste tişörtler, kazaklar, hırkalar giyip atkılara sarınmış gibi. öyle bir hareket edememezlik hali. öylesine durgun. ağzımı açsam içimdeki kuşlar kaçacak gibi. öylesine içine kapalı. ölesiye.

yorgun.

rüyamda birisini arıyorum dedim ya, bulduğumda ne olacağını bilmiyorum tabi. ellerimi gökyüzüne kaldırıp sonsuzluğa teslim olabilir miyim ki? gerçekse, hayır. ellerimi kavuşturabilirim ancak kendi etrafımda. kendime sarılırım. kendimi korurum. kendimi, sakladığım ve saklandığım her şeyden korurum böylece. belki. ama rüya bu ya, ellerim havada yakalanırım yağmura. kurşuni soğuğa. ve dururum. vurulurum. sonunda, karşımda.

your gun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder