22.2.15

mind|things.


geceler ve gündüzler birbirini kovalıyor. zaman geçiyor. bir bakıyorsun, alarm çalıyor. yetişecek bir yerin yok. var mı? beklediğin, özlediğin, biriktirdiğin biri var mı içinde? içeriden sesler geliyor. birileri uyanmış içinde. akşamdan kalan defterleri karıştırıyor. bir sayfa açıp bırakıyor önüne. sen kahveni hazırlarken hafızan tazeleniyor. geçmiş peşini bırakmıyor. her gün eski-yeni bir yükle devroluyor. sonrası için kaçmaktan başka çare kalmıyor.

tavan yakınlaşıyor. duvarlar uzuyor. kapılar küçülüyor. içinden geçemiyorsun. çıkamıyorsun içinden odaların. penceler sıkışıyor. nefessiz kalıyorsun. nefesin kesiliyor bu ülkede. kalbine iğneler batıyor. insanlar ölüyor. nefes almak istemiyorsun. ciğerlerin sönüyor. bitsin istiyorsun. dev bir kadife perde kapansın istiyorsun her şeyin üzerine. emdiği kanla rengi bordoya dönüyor. yarı aralıktan irin sızıyor.

kar yağıyor. yer gök beyaz. kar hayattan ve gözlerden çalıyor. hayat duruyor. iğneler batıyor gözlere. hava griden maviye döndükçe asıl yüzü ortaya çıkıyor gerçeklerin. izler kahverengiye çalıyor. sokakları çöp basıyor. bu şehirde her şey çamura bulanıyor. bir takım hayal’et’ler gerçekleri kovalıyor. parmak uçları uyuşuyor. paçalardan kasvet akıyor. 

bitmiyor kavga. gündüz güneşe parmak sallayanlar, gece yıldızları söküp alıyorlar asılı oldukları yerden. mutluyum, demeye dilin varmıyor. utanıyorsun attığın kahkahadan. keyfine yerine getirecek her umut parçasını siyah bir poşete koyup apartman boşluğundan bırakıyorlar. bomba atılmış gibi bir ses yankılanıyor evin tüm odalarına. içindeki odaların kapıları bir bir kapanıyor üzerine. mutsuzluk bir salgın hastalık gibi hızla yayılıyor nefesten nefese. kalpten kalbe kötülük sızıyor.

dağıtıyorlar. yağmalıyorlar. talan ediyorlar. yok ediyorlar. hayatlara kast ediyorlar. sadece kendilerini seviyorlar. sadece. kendilerini oturttukları sandalyede ayakları yer değmiyor. havada asılı bacakları sallamanın çocuksuluğuna kapılıp daha çok ve daha vahşi sallıyorlar. sağa sola çarpıyor kontrolsüz uzuvları. umursamıyorlar. hırçınlaştıkça çirkinleşiyorlar. aynalar kabul etmiyor yüzlerini. ünlemlerin hiçbiri noktaların yerini tutmuyor.

dursun istiyorsun. herkes ve her şey. tam şu an, bir anda dursun. dursunlar ve bir düşünsünler. çünkü’ler ipe dizilip ama’larla bağlanıyor. kimse, neden’in cevabını vermiyor. sorulara değil, kendi cevaplarına açıklamalar getiriyorlar. sonu gelmeyen cümleler kuruluyor. devrik hayatlar sunuluyor tepside. kararan bir gümüş asla eskisi gibi parlamıyor. aynalar hep aksini gösteriyor. kimse gerçek yüzüyle yüzleşmiyor.

sevmek her zamankinden daha zor heceleniyor. cümle içinde kullanılan kelimelerin içi boşaltılıyor. boşalan saksılar iç içe konup bir sonraki bahara kadar balkonun köşesine terk ediliyor. çürümüş yapraklardan ve ezilmiş izmaritlerden bir dünya yetişiyor içlerinde bir sonraki baharda. mevsim normallerini tutturamayan havalarda kalpler sıkışıyor, mideler ekşiyor. kelimeler yerini hava kabarcıklarına bırakıyor. ağızdan çıktığı an dağılıyor. geride hiçbir anı, acı, yara ve his bırakmıyor.

kararlar alınıyor. kararlar veriliyor. oy çokluğu ile çekimser kalınıyor. dirsekler göğüs kafesinden kırılıyor. kimse doğruyu söylemiyor. soğuk su girilince alışılan bir şey değil, neden herkes yalan söylüyor? istenmeyen şeylerin yapılması karşılığında hayat hep bir rüşvet sunuyor. eğreti hayatlar sonunda eksik değil, aksak kalıyor. rüzgar ters değil, sert bir hareket yapıyor. hayat damarlarından geçen bütün kemikler kırılıyor.

sigara üzerine sigara yakılıyor anlamak için. her şey anlamda başlayıp anlamda bitiyor. kuruyan boğazlar ve kanayan dudaklar kalıyor geceden geriye. yine gündüz oluyor. gün aydınlandıkça çirkinlik filizleniyor asfaltta ve betonda. renkler, bedenler arasında çarpışarak yankılanan duygulardan besleniyor. güzel şeylerin süpürüldüğü duvar diplerinde çiçekler yetişiyor. saçaklardan damlayan sularla beslenirken, araba tekerleklerinin sıçrattığı sudan kaçanlarca eziliyor umut. hayaller başka bahara dikilmek üzere balkona bırakılıyor.

hayat oluyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder