25.9.11

nereden başlamalıyım, bilmiyorum.

sondan?

- seni seviyorum.

yattığım yerden yıldızları görebiliyorum.

veya baştan?

- günaydın.

uyandığımda bulutlara bakabiliyorum.

** 

her an her şeyi yapabilirmişim kadar yoğun.

her zamanki kahvemi içerken her zamankinden farklı bir güne başlayacak kadar, gün içinde içilen iki türk kahvesinden de farklı tad alacak kadar. huysuzluk etmeksizin, sıradanlaştırmaksızın. sadece yanında uyanarak.

saçlarımla oynatacak kadar, saçlarımı kısacık kestirecek kadar. bilmeksizin. bakmaksızın. sadece inanarak.

elini tuttuğum an ısınacak kadar, koluna girdiğim zaman kendimi kalabalıktan koruduğumu sanacak kadar. üşümeksizin. korkmaksızın. sadece dokunarak.

iki tane çimden dövme taslağı kurgulayacak kadar, kalkıp o dövmeyi yaptıracak kadar. sıkılmaksızın. ertelemeksizin. sadece "hadi" diyerek.

yara izlerimin hikayelerini anlatacak kadar, i got bruises on my knees for you, yara izlerine dokunacak kadar. utanmaksızın. sakınmaksızın. sadece daha iyi tanıyarak.

**

bir 24 saate huzurla başlayıp hüzünle nokta koyarken, i'm permanently blue for you, kendime sakladığım kelimelerim önce boynuna dokunuyor. kulağına fısıldıyorum sonra. göğüs kafesimden kuşlar uçuruyorum. bu kelimeler sadece benim değil artık. göğüs kafesine kuşlar koyuyorum. çünkü onlara bana baktığın gibi bakarsın, biliyorum. 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder