15.7.13

she will love you like a fly will never love you, again.


uzun zaman oldu. öyle geliyor. aslında değil. çok değil. o kadar, değil.

tekrar yazıyorum. öyleymiş gibi geliyor. sana yazıyorum. kendime değil.

bazen her şey çok garip geliyor. kendini tanıyorsun. kendini unutuyorsun. kendini buluyorsun. kusurlarını görüyorsun. özünden uzaklaşıyorsun. evreni biliyorsun. özünü evrende buluyorsun. kendi evreninde, kimsenin bilmediği duygularını keşfedip, hissediyorsun.

kendini en tehlikede ve en güvende hissettiğin o yerde, kendin oluyorsun. yeryüzünü, gökyüzünü ve evreni ve tüm galaksiyi, tek bir an da olsa, ışık hızıyla, göz açıp kapatıncaya kadar geçip, geri dönüyorsun.

sonra ne mi oluyor? vazgeçiyorsun.

bilerek, isteyerek, acıyla, sancıyla bırakıyorsun özünü. kusurları sahiplenip, kemikleştiriyorsun. çünkü bu sonsuz boşluk, tek başına çekilmiyor.

söylemek istediklerin, söylemekten ve duyacaklarından korktuklarınla çarpıştıkça sessizlikte derin yarıklar ve girdaplar oluşturuyor. içinden çıkarıp atmak istediğin, ama atamadığın ve tuttukça tam sırtında, omurganın her bir kemiğinde biriken her kelime, daha uzun sessizlikleri doğuruyor.

zaman zaman, onu, kendinin dışına itip oradan seyrediyorsun. daha çok sarılmak, daha çok uyumak ve daha çok sevmek istiyorsun.

gitmeden bir şeyler söylemek geliyor içinden.

çünkü bu sonsuz boşluk, tek başına çekilmiyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder