10.9.12

once upon a time, someone else ago.


hiçbir zaman sicilyaya taşınmayacaktık ve hiçbir zaman sadece sen ben ve akdeniz olmayacaktı ne sen deniz kabuğundan bir teknede çalışıp güneş yanıkları içinde eve dönecektin ne de ben gölgede uzanıp şarkı sözleri yazacaktım ve geceleri farklı farklı yıldızlar çalmayacaktık gökyüzünden günler tartışmadan geçmeyecekti ve tek bir kişi olamayacaktık dinleyip geçecektik güzel de olsa ütopyaydı işte söylenip geçilecekti herkesin bir hayatı vardı ve kimse aldığı kararlardan dönmeyecekti hiçbir zaman olduğumuz noktaya dönemeyecektik hayatla yüzleşip kendi gerçeklerimizle mücadele edecektik ve hep yenilecektik hep güzel şeyleri yarım bırakırken pes etmeksizin dibini sıyıracaktık çirkinliğin geçmişi kağıtlara döküp çantamızda taşıyacaktık onlar gelip izi kalmış yaralara dokunacaklardı ve bisikletten düşermişçesine gülerek anlattığımız çocukluk anılarına dönüştükleri an aslında ne kadar hafiflediğimizi fark edecektik kimisini de iki kişilik sırlar hanesine yazacaktık unutmamız mümkün değildi hatırlamadığımız veya özlemediğimiz bir an bile geçmeyecekti yine de bir şekilde devam edecektik ölümü hep bir tıkla ıskalayıp hayatın eşiğinde alkolle ve uyuşturucuyla yuvarlanıp gidecektik sahip olmadığımız bedenlerimizi oradan oraya yuvarlayacaktık çarptığımız yerlerimizdeki çiziklerimizi ve çürüklerimizi gözlerine sokacaktık yaşıyoruz çünkü ölemiyoruz diye bağıracaktık iki cümlede bir serpiştirdiğimiz soru işaretlerimiz ve ünlemlerimizi bir türlü noktalara bağlayamayacaktık hiçbir noktalama işareti cevap olamayacaktı sorumuza her kapı hayata çıkacaktı adı hep hayat olacaktı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder