2.6.11

01.06.2011

interpol @ küçükçiftlik park

saat 8'i biraz geçiyor. hava henüz aydınlık. stadyumdan konser alanına doğru yürüyoruz. uzaktan harun tekin'in sesi geliyor. bu kadar erken başlamış olmaları şaşırtıcı. dışarda oyalanmadan içeri giriyoruz. neden bilmiyorum ama küçükçiftlik park'a bir türlü ısınamadım. yine de sahnesi büyük, ses düzeni iyi.  

mor ve ötesi, masumiyetin ziyan olmaz albümünden şarkılar sıralıyor peşpeşe fonda asılı -albüm kapağını da süsleyen- soğan afişinin önünde. dediğim gibi, hava hala aydınlık ve insanlarda interpol dinleyecek olmanın heyecanından kaynaklı bir umarsızlık var mvö'ne karşı. yine de mvö işte. o halde bile insanın içine bir yerden dokunup sarsmadan bırakmıyor. harun, kendisinin de dile getirdiği gibi çok fazla konuşmuyor, konuşamıyor. duruşunu imleyen birkaç net politik cümleyle dile getiriyor derdini, o kadar. aslında bu bile yetiyor. ve son olarak peter murphy davet ediliyor sahneye. wake up my friend, uyan. hep bir ağızdan. ve hava kararıyor.


ve 9'u biraz geçe sahnede interpol. siyah ve kendilerinden emin duruşlarıyla onlara neden hayran olduğuma, neden dün gece orada olduğuma beni bir kez daha ikna ediyorlar. ufak bir araştırmayla ulaştığım setlistten -iki eksik iki fazla da olsa- tınılar yükseliyor. son albümleri genelin onayından geçmediği için önceki albümlere ağırlık verilerek oluşturulmuş bir liste bu, en azından yorumlar öyle. success ile başlıyorlar; i've got two secrets / but i only told you one / i'm not supposed to show you. ardından meleklere selam veriyorlar. you come here to me / we’ll collect those lonely parts and set them down gecenin sürprizi oluyor. it's way too late to be this locked inside ourselves / the trouble is that you're in love with someone else ile tansiyon yükseliyor. tonight a special memory serves me / and i'll wait to find the wrong way diye haykırırken boğazlar düğümleniyor. sigaralar söndürülüyor, sigaralar yakılıyor. bis ve akabinde gelen 4 şarkıdan sonra da ışıklar yanıyor, toz bulutu havada asılı kalıyor. kalp krizi ritmini andıran 2 saatlik sürede kah salındığım kah çakılı kaldığım yerde o toz ciğerlerime doluyor. hala nefes alırken kulaklarımda can't you see what you've done to my heart / and soul... / this is a wasteland now sözleri çınlıyor.


essex doğumlu ilah paul banks'ın da belirttiği gibi fucking awesome bir konserdi. sesin kısık olması dışında, şu kadarını söyleyebilirim ki, interpol, tam da olması gerektiği gibi bir performans sergiledi. siyah ve net. nokta.

ve bu gecenin bana bir sürprizi daha oldu. kalabalığın arasından süzülüp yanımda duran, mavi saçlarıyla gözümü alan ve ikinci kez -yine ayak üstü de olsa- bu kez biraz da uzun süre durup, sohbet edip, gülerek fotoğraf çektirdiğim d., güzel insan.

işte 1 haziran böyle bir geceydi. mavi başlayıp siyah noktalanan.
  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder