babamın öldüğü gün birine aşık olmuştum. 
bazen öyle olur, her şey üst  üste gelir. 
polis olmasaydım katil olurdum. 
çünkü sahici bir sarsıntı  sahte bir dengeden iyidir. 
binlerce ceset, binlerce katil ve bir evlilik  gördüm. 
seni intihar ettiğin gün tanıdım kızım, seninle o gün barıştım. 
şimdi sadece geceleri yapayalnız ve yalınayak anlayabildiğim şeyler  var. 
şimdi benim de yalanlara inanmaya ihtiyacım var, tüm çaresiz  insanlar gibi, dağılan bir okul gibi. 
acılarımız da birbirine benziyor  artık kızım, birbirine benzeyen parmaklar gibi ama herbirinin eşsiz bir  izi var. 
bazen gözlerim doluyor karanlıkta. ama fısır fısır konuşmaya  başlıyorsun yine kulağımın dibinde hiç susmuyorsun, ağlamama asla müsade  etmiyorsun. 
her şey affedildi babacık diyorsun. 
hiç ayrılmayacağız  diyorsun. 
keşke hep yanımda olsaydın diyorum öyle konuştuğunu duyunca. 
 bu kış çok kar yağar belki beraber kayboluruz diyorsun sen bana. 
ama kar  taneleri birbirine benzemez ki kızım. 
cesetler de benzemez. 
ama bir  cinayet başka bir cinayeti hatırlatır her zaman. 
koşan atlar, düşen  atları hatırlatır. 
yağmur yağar, durulur, tekrar başlar. 
yanlış yolda  yürümek, doğru yolda beklemekten iyidir. 
beşikten mezara kadar. 
karanlıkta herkesle çarpışabilir insan. 
yalan mı söylüyorum sana? 
affet  beni kızım, affet. 
bir sürü doğru söyledik ama hiç burnumuz kısalmadı ki  kızım.
-emrah serbes 
 
 
  
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder