16.6.11

yan yana dururken aramızdaki mesafenin ne ara bu kadar açıldığını.
ellerim kucağıma düşerken neden sesimi bile çıkartmadığımı.
duygularımla kavga ederken ne düşündüğümü.
beni en çok dinleyen adamı neden suskunlukla cezalandırdığımı.
hikayeye yersiz ve zamansız bir son yazarken aklımdan nelerin geçtiğini.

hatırlamıyorum.

konuşmanın böyle zor ve acı verici olacağına.
bir telefonun seni çok özledim'siz kapatıldığında böyle eksik kalmasına.
ve o telefonun bir daha açılamayacak olması gerçeğine.

inanamıyorum.

papatya tarlasındaki o kadın ve adamın bir zamanlar ne kadar gerçek olduklarını.
beyaz elbisenin bana ne kadar yakışabileceğini.
yarana dokunmanın seni nasıl iyi edebileceğini.
rüzgarın içimizi nasıl tazelediğini.

unutmuyorum.

sana aklımdan (okumayacağın) kelimeler, (yerleşmeyeceğin) evler ve (sevemeyeceğin) kediler yollarmışçasına.
havanın griliğinde bir adaya hapsolmuşçasına.
artık bir ada olmuşçasına.

susuyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder