22.12.11

we were kids. what happened?


hayalerin vardı, değil mi? mutlaka vardı. belki hala vardır. hayal kurmak yasaklandığında bir dakika durmayıp camdan atlayacak ilk insanlardan birisindir belki. peki hiç mi pes etmedin? hiç mi umudunu yitirmedin neverland'den? asla var olmayacak bir ülkede, kendine asla yaşanmayacak bir hayat kurmaktan nasıl vazgeçmedin? nasıl vazgeçmezsin?

çocuktum. kendime neverland'de bir hayat kurmuştum. sonra büyüdüm. çok çabuk büyüdüm. dönüp geriye baktım. we are not in wonderland anymore, alice. şimdiyse aynaya bakıyorum. bütün bir günümü yatakta film izleyerek, kitap okuyarak, sigara içip çikolata yiyerek geçirmek istiyorum. yorgandan bir hayat yaratmak istiyorum. 

ama gözlerimi kısıp ileriye doğru baktığımda, 
bir adada yaşamak istediğimi fark ediyorum.

*

yeni yıl, yeni kararlar. ertelediğin her şeyi bir bir yerine getireceğin tertemiz sayfalar. ne kadar doğru, ne kadar yalan? ne kadarı gerçekleştirilebilir ki? tükenen umutları yeşertme çabası. aslında değişen tek şey 1 yerine yazacağın 2. rakamlar yani. sadece. hello, pessimism. 

peki ya gerçekten silkelenmek için bir bahaneyse? 

her ne dersen de, eğer kendini şaşırtmak ve şımartmak istiyorsan, örneğin aylardır savsakladığın spora yazılmak için '1 ocak' tarihinin gelmesini bekleme. seasonal affective disorder'a inat tahrip gücü yüksek kahkahalar atmaya devam et. dışarı çık, bi' hava al. eskiden seni ertelediğin şeyleri yapman için harekete geçiren bir ikinci kişi vardı belki, gerek blog açman için seni cesaretlediren gerek iş ararken yönlenmen gereken sektörü senin yeteneklerini gözüne sokarak gösteren birisi. o artık olmayan. 

o zaman içinde durmadan konuşan seslerden onunkine en yakın olanı seç. varsın deli desinler, konuş kendinle. duymak istemediklerini de yüksek sesle söyle. söyle ki -belki neverland'de değil ama- adım attığın şu hayatta kendine ait bir ada olabil. 

ol.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder